1 milyon satılmayı bekleyen konut dağına çözüm bulunamıyor. 20 Temmuz 2019 Konutta durgunluğa çare: Fon alımı.
Türkiye’de konut furyası bitti. TCMB konut fiyat anketine göre Mayıs ayında İstanbul ve Ankara konut fiyatları nominal olarak da gerilemeye başladı. Yani, nakte sıkışan müteahhit artık alıcı bulduğunda satış yapıyor. Ticari emlekta satıcılar hala fiyat kırmamakta direniyor. Fakat yalnız İstanbul’da %30’a varan kiralik ticari emlak stoğu ve hala boru hattında piyasaya sürülmeyi bekleyen binalar o kesitte de nakit sıkıntısının başlayacağı sinyalini veriyor.
Betam’a göre inşaat sektör bir yılda 640 bin istihdam kaybetti. Yakın zamanda da toparlanmasının imkanı yok, çünkü mega-projeler dış finansman eksikliğinden, kamu altyapı yatırımları ise bütçe istikrarı gözetilerek durdu. Ticari ve bireysel segmentlerde biriken stok eriyinceye kadar, inşaat sektörü daralacak ve istihdam kaybedecek.
Bu soruna hükümetin teklif ettiği çözüm bankalarda biriken geri ödenmesi güç inşaat kredilerinin bir Fon’a devredilerek zaman içinde satılması. En önemli neden ise işdünyasının 2019 yılında ekonominin toparlanak emlak talebini de hızlandıracağı beklentisi. Halbuki bu beklenti hayale dayalı. Dün yayınlanan TCMB anketine göre ekonomi 2020 yılında sadece %2.2 büyüyecek, yani harcanabilir gelir ve cirolar konut ve ticari emlak talebini yükseltecek düzeyde artış kaydetmeyecek.
Bu ortamda “sırf kendine yarayan” bir çözüm önerisi Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün’den geldi. Yenigün “boş konut stoğunu fon alırsa sorun çözülmüş olacak. Fonu, EmlakBank oluşturabilir” önerisinde bulundu. Yenigün, bu Fon’u kimin fonlayacağını ise anlatmadı. 1 milyon konutu satın alıp 2-3 yıl finanse etmenin devletin kasasına maliyetinin hesabını yaptı mı acaba? Ya da Fon tüm boş konutları satın alsa, müteahhitler daha sorumlu davranıp orta sınıf için ucuz konut yapmakla yetinecek mi?
KARAR’da yer alan kritik bölümler;
Türkiye’nin yıllık konut ihtiyacının 900 bin olduğuna belirten Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün “Son bir senedeki hareketler insanları belirsizliğe götürdü. İnsanlar önünü göremiyor; dövizde mi kalayım, yüksek faiz mi alayım, gidip daire mi alayım? Daire alımları azaldı” diye konuştu. Yenigün, martta Türkiye Emlak Katılım Bankasının açıldığını anımsatarak şunları kaydetti: “Şu an konut stoku 800 bin ile 1 milyon arasında. Konutlar fon tarafından alınırsa sorun çözülmüş olacak. Fonu, Türkiye Emlak Katılım Bankası oluşturabilir.
Bu alımlar olursa inanıyorum ki bu fon 2-3 yıl sonra daha çok para kazanacak. İnsanlar dairelerini alacaklar, hareket başlayınca işsizliğe de faydası olacak. Konut stoku müteahhitten fona geçmeli.” Yenigün, bu öneriyi Türkiye Emlak Katılım Bankası yetkilileriyle de konuştuklarını bildirdi.
Ancak Mithat Yenigün’ün stok fazlası konutların devlet tarafından alınması sorunları çözeceği önerisine ekonomistler tepki gösterdi. Müteahhitlerin ellerinde çok fazla konut bulunduğunu ve devlete ciddi bir yük olacağını belirten ekonomistler, yapılan hatanın zararının kamudan çıkarılmasının doğru olmadığını söyledi.
‘Her önüne gelene ruhsat verilmemel’ Tavuklar kaçtıktan sonra kümesinin kapısını kitlemek işe yaramaz. Aşırı kar güdüsüyle satılamayacak binalar yapanlar iflasa bırakılmalı.
“Her önüne gelene ruhsat verilmemesi gerektiğini” vurgulayan Mithat Yenigün, plansız konut yapılmasının sakıncalarına dikkati çekti. Yenigün, imar planlarının toplumun vicdanını zedelemeyecek şekilde hazırlanması gerektiğini belirterek planların ‘parsel’ değil ‘ada’ bazında ve ‘master plan’ olarak yapılması gerektiğini dile getirdi. Ekonomide yaşanan gelişmelerin etkisiyle kara yolları ve demir yollarında yatırımcı kuruluşlara ayrılan ödeneklerin yüzde 70 azaldığına işaret eden Yenigün, bu süreç dolayısıyla bir tasfiye kararnamesinin çıkarıldığını hatırlattı. Yenigün, bu kararnameyle devletin beklenmeyen bir gelişme olduğu takdirde bütçesinde düzenleme imkanı bulabileceğini söyledi. Mithat Yenigün, bu kararnameyle ‘fiyat farkı kararnamesi’nin de devreye girmesi gerektiğini kaydetti.