Alanya Kentsel Dönüşümü Rantsal Olmamalı

Alanya Kentsel Dönüşüm
Alanya Kentsel Dönüşüm

Alanya Kentsel Dönüşüm için yapı röntgeni Dim TV (dimtv.tv) ekranlarında çekilirken, sektör temsilcileri yaşanılabilir, düzenli ve marka değeri yüksek bir dünya kenti için yapılması gerekenleri aktardı. Alanya Kentsel Dönüşüm adına puanlama yapan Fikret Arık , “Kriteri Türkiye bazında alırsak Alanya 10 üzerinden 7, Avrupa bazından alırsak dört. Çünkü Türkiye ortalamasına göre Alanya iyi bir şehirleşme süreci geçirdi. Fakat Alanya çok hızlı göç alıyor. 10 yılda 100 bin artı nüfus yapan bir şehir” dedi. Aycan Fenercioğlu ise, “Türkiye ortalamasına 10 üzerinden 8 verebiliriz. Avrupa üzerinden 4, dünya üzerinden ise 6 verebiliriz”açıklmasını yaptı.

Alanya Otopark Sıkıntısı

Alanya trafik ve otopark çilesine değinen Demirci, Alanya Belediye Başkanı Yücel’in “Katlı otopark yaptık, kullanılmıyor” açıklamasına atıfta bulunarak “Atatürk Caddesi’ne otopark izni verirseniz, kimse otoparkı kullanmaz” dedi. Demirci “Kamu binaları yapılırken planlama yapılmıyor. Hastanenin yeri zaten sorunluydu bir de belediye binası eklendi. Birlikte göreceğiz” diye konuştu.

Tek Çare Kentsel Dönüşüm

Kentin yapı stoğunu arttırırken yeşile önem verilmediğine dikkat çeken Arık “Kenti rant üzerine kurmak en büyük kötülüktü” derken, Demirci kentin kurtuluşu için kentsel dönüşüme işaret etti. Şen ise uygulama pratiklerine değinerek “Kentsel dönüşüm binaları yıkıp, yerine yenisini yapmak değildir” dedi. Ergün de “Kentsel dönüşüm, rantsal dönüşüm olursa, sorun yaşanır” diyerek uyardı.

Şehir Plancısı Erkan Demirci 

Alanyada şehirleşme ve kentleşme sorunu var. Nufüs artışı beraberinde sorunlar da getiriyor. 40-50 yıllık planlama yapamıyoruz. İyi bir şehircilik yok. Avrupa ile kıyaslarsak 20 binden 300 bine çıkmış şehir var mı diye bakmamız lazım” dedi. Mimar Okan Şen, yapılan bazı çalışmaların gönül hatrı ile yapılıp asıl yapılması gerekenin yapılmadığına dikkat çekti. Şen, “35-40 yıl öncesinde 10 üzerinden 10 verirdim fakat şuan bir puanlama veremiyorum. Çünkü bazı yollar yerlerinden kaldırıldı ve değiştirildi. Ferit Yücel Ergün ise, imar ve yapılaşmanın daha iyi olabileceğine değindi. Ergün, “Kentin sosyal donatıları, insanın yaşam standartları, kentin nasıl olduğunu gösteren detaylardır. Örneğin belde belediyelerinin 16 bölgenin farklı imar planları yapması. Bir çok teknik hata sayabiliriz. Alanya İmar ve yapılaşma anlamında çok daha iyi olabilirdi” dedi.

Alanya ‘da Yeşil Bir Şehir Görüntüsü Yok

Alanya’nın yeşil bir şehir görüntüsü olmadığını belirten Fikret Arık, “Alanya çok hızlı bir büyüme süreci yaşadı. Önce yapılaşma üzerine kurgulandı. Daha sonra rant üzerine bir şehirleşme oluştu. Çevremizi temiz tutalım, denizi temiz tutalım, şehri yeşillendirelim diye bir konu hiçbir zaman olmadı. Bugün Google’dan Alanya’ya baktığımız zaman yeşil alan anlamında zengin olmadığını göreceksiniz. Alanya büyüdü fakat ruhen değil, ruhu veren yeşildir, sanattır, kültürdür. 400 bin turisti ağırlıyoruz fakat 312 bin yaşayanımıza ne veriyoruz. Park anlayışımız çok farklı. Parklarımızı çok fazla betonlaştırıyoruz” dedi. Yeşil alanların yetersiz olduğunu söyleyen Aycan Fenercioğlu, “Alanya’da yeşil alan kesinlikle yeterli değil. Alanya 3 dönemden oluşuyor birincisi turizminin başladığı dönem, belde belediyeleri dönemi ve Büyükşehir’e geçtikten sonraki dönem ve bunların her aşamasında yeşil alanlara özen gösterilmemiş. Her şeyin bu kadar bir arada olduğu dünyada az şehirlerden biriyiz. Umarım bundan sonra şehri yönetecek herkes bunu daha iyi planlar. Marka şehir olduğumuzu iddia ediyoruz, fakat Alanya’da meydan diyeceğimiz bir yer yok” diye konuştu.

Erkan Demirci ise yeşil alan sorunun sadece Alanya’da olmadığını Türkiye’nin genelinde olan bir problem olduğunu belirtti. Demirci, “Yeşil alan sorunu tüm Türkiye’de de var. Alanya’da yeşil alan tabiki yetersiz. Eskiden evlerimiz iki katlıydı dah asonra yıkıldı ve koca koca apartmanlar yapıldı. Dolayısıyla bu durum ülkenin ekonomi politikalrından kaynaklanıyor. İnsanlar bir şekilde kendilerini ve çocuklarını garanti altına almak adına binaları yıkıp yeni binalar yaptılar. Bunun da nedeni ülkenin 1960’lardan beri izlediği yanlış ekonomik politikalar. 1984 yılında yapılan imar planları Mahmutlar’da ayrı bir yapılaşma, Payallar’da ayrı bir yapılaşma meydana getirdi. Apartmanlar değişti fakat yollar aynı kaldı. Bu da tıkanmalara neden oldu” dedi. Okan Şen, “Yeşil alanlar yok edilmemeli. Alanya için tek çare sonrası için bir planlama yapılması gerekiyor.

Ferit Yücel Ergün, kentsel dönüşüm esnasında yeşil alanların arttırılabilceğini söyledi. Ergün, “Yeşil alan daha fazla olabilir. Nüfusun artması ve ekonominin değişmesiyle birlikte kent de gelişir. Önemli olan kentin gelişmesi ile insan kaliteli yaşamasıyla paralel götürülmesi gerekir. Kentsel dönüşüm de planlanırken en azından yeşil alanı arttırabilmek adına çalışmalar yapılabilir. Mesele yüksek yapı yapmak değil, kent ekonomisine adapte edebilmektir. Halkın refahını en güzel şekilde nasıl arttırabilirim diye düşünmeliyiz. Alanya bir sahil kenti, en önemlisi deniz havasının içerilere alınabilmesi. İnce uzun ince binalarla bunu başarabiliriz” diye konuştu.

Alanya’da Trafik Sorunu

Dünya’nın çoğu yerinde şehir merkezlerine araçlar girmez. Fakat Alanya’da bunun durum tam tersi yaşanıyor. Bu proje en önemli çözüm yollarından biri olacak” dedi. Okan Şen ise, “İnsanların nefes alabileceği yerler oluşturmak gerekir. İnsanların geniş otoparklı şehirlere ihtiyacı var” diye konuştu. Fikret Arık, şehrin merkezindeki kargaşanın Alanya’nın değerini düşürdüünü dile getirdi. Arık, “Alanya çok hızlı kentleşti veölçülerini bilemedi. Öncelikle araçla şehir merkezine inme durumunuzu biraz daha azaltmamız gerekir. Herkesin toplu taşıma araçlarına yönelmesi trafiği rahatlatacaktır. Şehir merkezi eski cazibesini kaybetti kimse kargaşanın içine girmek istemiyor. Dolayısıyla gün geçtikçe ekonomik anlamda da Alanya’nın değeri her gün düşer” dedi. Erkan Demirci de “İç turizm anlamında gelen misafirlerimiz kendi araçları ile geliyor ve bu da trafiği kötü etkileyebiliyor. Oba’dan Dinek’e kadar olan bütün oteller şuan otopark olarak yolları kullanıyor. Otellerde yönetmeliğe aykırı davranıyor. Milli Eğitim Bakanlığı ile protokol yapılıp yoğun yaz aylarında okulların bahçesi otoparklara çevrilebilir. Otopark ücretlerinde şehir dışından şehir içine kademeli bir pahalandırma yapabiliriz. Kent merkezindeki trafik yoğunluğu 40 kilometre bölü saat koşuluyla trafik ışıkları arasında senkronizasyon yaptık. Yoğun saatler dışında trafik bir miktar rahatladı”dedi.

Kamu Binaları Planlı mı?

Kamuya ait binların planlanarak yapılıp yapılmadığı sorusuna ise Fikret Arık, “Türkiye yüzde 1,5 artarken bu durum Alanya’da yüzde 3-4 artabiliyor. Obez bir şehir mi yaratmaya çalışıyoruz, yoksa Alanya’nın kalitesini yükseltmeye mi çalışıyoruz? Buna karar vermemiz gerekir. Akademik olarak üniversiteyi ne kadar kullanıyoruz? Üniversite ile şehri ne kadar birleştirebiliyoruz? Önemli olan bu üniversiteyi de şehrin geleceği için daha aktif hale kullanmamız lazım. Üniversite bir şehrin entelektüel hayatına katkı yapıyor” dedi. Aycan Fenercioğlu, “Üniversite sayesinde kışın ölü olan ticaret biraz daha canlanıyor. Hastane açıldıktan sonra o bölgede ciddi bir kriz yaşandı. Bunların hepsi planlama sıkıntısından kaynaklanıyor. Yeni hizmete girecek belediye binasında da aynı sorunu yaşıyacağımızı düşünüyorum. Fakat daha sonra bunu aşacağımızı düşünüyorum. Erkan Demirci, “Kestel’da hiçbir yapılaşma yokken burası kampüs alanı olarak belirlendi. İleriki zamanda orada bir problem yaşanmaycak. Fakat hastane yapılırken tarım alanı olarak gösterilen yere aniden yapıldı. Asıl sorunu Yeni belediye binası hiizmete başladıktan sonra yaşayacağız. Kamu binalrının alternatif alanlarının da bir anca bulunması gerekiyor. Cikcilli’ye yapılması planlanan kampüsde de aynı problemleri yaşayabiliriz” dedi. Okan Şen ise, “Alanya genelinde planlama olması lazım. Okulda okuyan çocukların binaları çürük. Alanya il olacaksa şimdiden planlanması gerekir”dedi. Ferit Yücel Ergün yaşanan sorunların artısı da olduğunu belirtti. Ergün, “Eğer bu gibi problemleri konuşabiliyorsak bir bakıma bu bir artıdır” diye konuştu.

Rantsal Dönüşüm mü?

Erkan Demirci, “Kuzey Alanya’nın imarı şu anda Sugözü bölgesi dışında sorunsuz şekilde devam ediyor. Sadece Kütürüp Bölgesi’nde bir sorun kaldı. Orada insanlarımız mağdur. El atıp oradaki vatandaşların sorunu çözmesi gerekiyor. Bizim yaptığımız imar planları projeksiyonları en az 20 yıllıktır, fakat 50 yıllık yapılması gerekir. Alanya kent merkezi yüzde 90-95 yapılaşmasını tamamlamış durumda. Alanya’nın bütününde bunu projelendirip sonra riskli alanın belirlenip ona göre hareket edilmesi gerekir. En büyük sorunumuz denetim ve uygulama eksikliği. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı risk raporu verdiği andan sonra o binalar boşaltılmalı” dedi. Okan Şen ise, şuan da yapılan kentsel dönüşümün doğru yapılmadığını söyledi. Şen, “Yıkıp yeniden aynısını yapmak kentsel dönüşüm değildir. Şuanda Alanya’ya en kötü şeyi yapıyoruz ve geleceğini mahvediyoruz” diye konuştu. Ferit Yücel Ergün, “Kentsel dönüşümün 50-60 yılı revize edecek şekilde plan olması lazım. Tamamen insan odaklı çalışılması gerekir. Önemli olan bu yasaya uyacak kişilerin kentsel dönüşümü rantsal dönüşüme çevirmemesi. Cumhuriyet Mahallesi’ndeki yapılacak olan kentsel dönüşüm olduğu taktirde Alanya için güzel bir emsal teşkil edecek ve markalaşma anlamında Alanya’ya değer katacak” dedi.

Alanya Tarım Arazileri

Alanya’da tarım arazilerinin hakında da konuşan konuklar tarım arazilerinin önemine vurgu yaptı. Erkan Demirci, “Tarımı destekleyelim, tarımı koruyalım demek güzel söylemler fakat bu fiili anlamda gerçekleştirilmeli. İnsanlar tarımdan para kazanmaya başlarsa tekrar tarıma yönelebilirler. Gerek tarım politikası desteklenmesi gerekse de üretim teşvikinin nasıl yapılacağı belirlenmeli. Böylelikle tarım arazileri imara açılmamış olur”derken, Fikret Arık da, “Tarım şu an herkesin ilgi duyduğu bir hale geldi. Çünkü turizm ve ticaretten para kazanılmıyor. Tarıma kurtarı bir sektör olarak bakılmamalı. Tarım Alanya’da belli bir plan dahilinde olmalı. Bu konuda şehrin ortak aklı yok. 200 bin yataklı oteller yapıldıktan sonra tarımda çalışacak insan kalmadı. Dolayısıyla tarımda çalıştırılmak üzere şehir dışından insanlar geliyor. Bu da konut yapılmasını zorunlu hale getiriyor. Gün geçtikçe Alanya’da tarım küçülüyor” dedi. Ferit Yücel Ergün ise, “Tarım arazilerini imara açarken hangi mantıkla açıldığını sorgulamak gerekir” diye konuştu.

 

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*