Yargıtay’dan Emlakçı Komisyonu İle İlgili Emsal Karar!

Yargıtaydan Emlakçı Komisyonu
Yargıtaydan Emlakçı Komisyonu

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nden emlakçıların alım satım komisyonuyla alakalı olarak emsal nitelikte bir karar daha geldi. Yüksek Mahkeme; gayrimenkulün satılabilmesi için emlakçıyla imzalanan sözleşmede, mülk sahibi yerine bir yakınının imzasının da olmasının yeterli olduğuna hükmetti.

Emlakçı, 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açtı

Bir konutun satımı için mülk sahibiyle tellallık sözleşmesi imzalayan emlakçı, konuta bir alıcı buldu. Satıştan sonra ise emlakçı, sözleşmede yazan satış miktarının yüzde 3 oranındaki komisyon ücretini alamadı. Alacağını tahsil etmek amacıyla İcra Müdürlüğü’ne giden emlakçı, konut sahibi hakkında icra işlemleri başlattı. Sözleşmede imzasının olmadığını bildiren daire sahibi, icraya itiraz etti.

Davacı emlakçı, taşınmaz alım satımı konusunda davalı satıcı ve dava dışı alıcıyı bir araya getirdiğini, satış konusundaki anlaşma üzerine sözleşmeye konu taşınmazın dışı üçüncü kişi adına tapuda devredildiğini belirtti. Tellallık ücretinin ödenmediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etti. Davalı ise iddiaları reddetti.

Mahkeme; davalının sözleşmeye konu olan taşınmazın maliki olmadığı, sözleşme imzalanmasına yönelik taşınmaz maliki tarafından davalıya verilen bir vekalet ve yetki olmadığı, alıcının taşınmazı, taşınmazın maliki olan davalının babasından aldığı, davalının rolünün sadece taşınmazı görecek kişiler yönünden anahtarı getirmekten ibaret olduğu gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verdi.

Kararı emlakçı temyiz edince devreye Yargıtay 13. Hukuk Dairesi girdi.Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, emlakçıyla yapılan sözleşmelerde illa mülk sahibinin imzasının olma şartının aranmadığı belirtildi.

Kararda yer alan ifadeler şu şekilde;

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Somut olayda, sözleşmeye konu taşınmazın yine sözleşmeyi alıcı sıfatıyla imzalayan dava dışı üçünçü kişiye satıldığı ve davalı ile davacı arasında geçerli ve ayakta bulunan bir tellallık sözleşmesinin bulunduğu dikkate alındığında davacının tellallık ücretine hak kazandığı açıktır. Hal böyle olunca sözleşme içeriğinin değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*