Değerli konut vergisi’ne nasıl itiraz edilir?

Degerli Konut
Degerli Konut

Değeri 5 milyon TL ve üzerinde olan konutlar için ‘değerli konut vergisi’ yürürlüğe girdi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, mülk sahiplerine tebligatları göndermeye başladı.

İtiraz için 15 günlük süre ne zaman başlayacak?

Şu anda www.tasinmazdegerleme.tkgm.gov.tr sitesinde TC kimlik numarası girilerek bir değerleme varsa görülebiliyor. Bu siteye girmek tebellüğ etmek anlamına gelmiyor. Kanun hem internet sitesinde ilan edilir, hem de ilgilisine ayrıca tebliğ edilir, diyor. Lafzından, internet sitesinde yapılan ilanın, tebliğ olmayacağını anlıyoruz. İnternet sitesinde ilan, Tebligat Kanunu’na göre e-tebligat da sayılmıyor. Gerçek kişiye tebligat, Tebligat Kanunu’na göre ya elden yapılmalı ya da kişinin e- Tebligat sistemi varsa, UETS gibi, sistem üzerinden tebligat yapılmalı.
Dolayısıyla itiraz için 15 günlük süre tebligattan itibaren başlayacaktır.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne tebligattan itibaren yazılacak itiraz dilekçesinde neler olmalı?

İlgilisine yapılacak bildirimin değerleme raporu ile birlikte olup olmamasına göre itiraz usul ve biçimi tartışılabilir:

a- Değer bildirimi değerleme raporu ile birlikte yapılırsa;
Değerleme raporunda ele alınan hususların iktisadi, ticari ve teknik icaplara neden uygun olmadığı, rapor içeriğine neden katılınmadığına ilişkin idari itiraz yazılı biçimde yapılmalıdır.

b- Değer bildirimi değerleme raporu olmaksızın yapılırsa (ki gördüklerimiz bu şekilde;
Bu durumda, müstenidat raporu da isteyen ve genel ifadelerle değerin neden gerçeği yansıtmadığını ifade eden bir dilekçe ile itiraz yapılmalıdır. Temel gerekçe, idari işlemin yapılış usulündeki eksiklikler, yazılılık esaslarına uyulmaması, gerekçenin tebliğ edilmemiş olması, takdir hakkının kullanımı açısından itiraz kurgusu yapılabilir.

Her iki şekilde de, değerlemenin ve tespit edilen birim değerin neden doğru olmadığı her maddi vakıa özelinde ayrıca ele alınmalıdır.

Emlak vergisi beyan değeriniz

Bu konuda sizin tarafınızdan veya mahallenizden biri tarafından açılmış dava/davalar varsa o davada özellikle İdarenin savunma argümanları, dosyanın tamamı ve kararlar işimize yarayacaktır.

Emlak Vergisi için yapılan takdir de rayiç bedeli belirlemeye dönüktü. Emlak piyasasının, ekonominin canlı olduğu bir dönemde belirlenen, o gün için ihtilaflara sebep olmuş bir değerlemenin kat be kat üzerinde bir değerleme, hele de bugün ki ekonomik koşullarda ve gayrimenkul piyasası şartlarında, mantıkla izah edilemez.

  • Yakın zamanda oluşan emsal bir satışın bedeli.
  • Emsali konutların satış ilanlarında talep edilen bedel.
  • Yakın zamanda almışsanız konutun alım bedeli.
  • SPK onaylı bir gayrimenkul değerleme şirketine yaptırılacak değerleme(çok acil değil-telaş etmeyin),
  • Edinebiliyorsanız emsal konutlar için yapılmış değerleme raporları,
  • Kredi kullanıldı ise bankanın değerleme raporu,
  • Sigorta şirketince belirlenen değer,
    vb. akla gelebilecek her türlü belge, argüman kullanılabilecektir.

Bu belge ve argümanların tamamı açılacak davalarda da kullanılacaktır. Bu belge ve bilgi türü argümanlar yanında çok sayıda usul ve esasa ilişkin (Anayasal ve yasal) argümanın da mevcut olduğunu düşünüyorum.

 Danıştay 9. Dairesi’nin Kararı

Bu vergi, emlak vergisi ile aynı değil, ama vergi matrahının oluşum sürecini biraz emlak vergisindeki arsa birim fiyatı belirlemesine benzetmek mümkün.

Emlak vergisi arsa birim fiyatı ile ilgili de 2013 yılında AYM kararı ile vergi mükellefleri dava açma hakkına sahip olmuşlardı ve dava nasıl açılacak epey tartışılmıştı. Günün sonunda Danıştay 9. Dairesi, emlak vergisi değerinin hesabında esas alınan arsa birim değerine dava açılacaksa, davanın, belirlenen birim değerinin ilanından yani kesinleşmesinden önce açılması gerektiği gerekçesi ile ilk mahkeme kararlarını bozmuştu.

Belirlenen arsa ve arazi asgari metrekare birim değerlerinin kesinleşmesinden önce idareye yazılı başvuru sonucu verilen cevaptan veya herhangi bir şekilde öğrenildiği tarihten itibaren 2577 sayılı Kanun’un 7.maddesinde yer alan 30 gün olan genel dava açma süresi içinde söz konusu işlemin iptali istemiyle dava açmaları gerekmekte olup sözü edilen değerlerin kesinleşmesinden sonra dava açma imkanı bulunmamaktadır”.

Bu tartışmalardan hareketle yasada bahsi geçen sürelerin geçmesiyle yani 15 gün içinde itiraz edilmez veya yapılan itiraza ret cevabı üzerine DKV ne esas olacak konut değerinin “kesinleşme”sinden bahsetmek mümkün görünüyor. Kesinleşen değer, vergiye tabi ekonomik-rakamsal değer/baz/matrah olacaktır.

Şayet Danıştay bu olayda da benzer yorum yapacak olursa davanın, tebligatı alır almaz 15 gün içinde açılmış olması en güvenli yol gibi görünmektedir.

Ancak hukuken bakıldığında Danıştay’ın yukarıdaki kararına hiç bir şekilde katılmamız mümkün olmadığı gibi, bu kararın yarattığı paranoya ile hukuki bir değerlendirme yapmayı doğru bulmuyoruz.

Çünkü bu paranoya ile hareket edildiğinde açılacak davalar konusu içinden çıkılamaz bir hal alıyor. Şayet henüz kesinleşmeden dava açılırsa bu kez mahkemenin kesinleşmemiş idari işleme dava açılamaz gerekçesi ile reddetme ihtimali yüksek. Hal böyle olunca ne olur ne olmaz diye iki kez kesinleşmeden bir kez kesinleştikten sonra bir de beyan üzerine olmak üzere dört dava mı açacağız?

Bu nedenle bu kararları biliyor olmakla birlikte Türk Yargısına güvenmekten başka yapacak bir şeyin olmadığını düşünüyoruz. İtirazınızı yapın. İtirazınız reddedilir ve size tebliğ edilirse karara karşı dava açın.

Dava yoluna gitmek için idari itiraz zorunlu mudur? Dava nasıl açılabilir?

Yasanın lafzında itiraz usulünün dava açma bakımından zorunlu başvuru olarak düzenlenmediğini yorumluyoruz. Bu görüşten hareketle, değer bildiriminin tebliğinden itibaren 30 gün içinde (İdare Mahkemesi’nde, idari işleme karşı dava açıldığına göre neden 60 günde değil denilebilir, usulle ilgili ihtiyatlılık ve bir an önce yol alma kaygısından bunu tavsiye ediyoruz) itirazın sonucunu beklemeksizin, rapor ile ilgili olarak idari yargıda dava açması yoluna gidilebilir.

İtiraz yapıldı ise itirazın reddi kararının tebliği üzerine de 30 gün içinde dava açılması yerinde olacaktır.

 Dava nerede açılacak?

Burada bir tartışma alanı değerlemeye esas raporların idari yargıda mı yoksa adli yargıda mı dava konusu edilmesi gerektiği yönünden yapılabilir. Hukuksal niteliği itibariyle ilgilisi üzerinde “doğrudan sonuç doğuracak hazırlık işlemi” olan bu raporlara benzer konularda uygulamada, örneğin riskli yapı tespitine ilişkin özel hukuk kişileri tarafından hazırlanan riskli yapı tespit raporu veya engelli statüsünün tanınması açısından özel sağlık kuruluşları tarafından verilen raporların iptaline ilişkin uyuşmazlıklar idari yargıda görülmekte ve uyuşmazlıklar karara bağlanmaktadır. Şayet dava açıldığında idare mahkemesi kendisini yetkisiz görürse davayı yetkili mahkemeye gönderecek, bir hak kaybı yaşanmayacaktır.

Birleştirme talebinin sonucu ne olur?

Ancak ilk mahkeme Ankara idare mahkemesinde ve TKGM’ye karşı açılmış, ikinci dava gayrimenkulün bulunduğu yer vergi mahkemesinde Vergi İdaresine karşı açılmış olacağından nasıl birleştirilebileceği de ayrı bir hukuki tartışma konusudur. Bu nedenle de büyük bir ihtimalle iki ayrı yargı yerinde, iki ayrı muhataba karşı açılmış davalar ayrı ayrı devam ettirilecektir.

Dava açmak ödemeyi durdurmaz

İhtirazi kayıtla beyan ederek dava açtığınızda ne yazık ki tarhedilen vergi ödenmek zorundadır.Mali İdare beyanınız üzerine tahakkuk eden ancak ödenmemiş vergiyi takibe geçer, haciz vb yollarla tahsile çalışır.

Mahkemeden yürütmeyi durdurma kararı almak mümkün mü?

İhtirazi kayıtla beyan üzerine açılan davada veya tebligat veya itirazın reddi üzerine açılacak davalarda yürütmenin durdurulması talebinde bulunulabilir. Mahkeme yürütmeyi durdurma kararı verirse Mali İdarenin ödenmemiş vergiyi tahsil çabası durur.

Yürütmeyi durdurma kararı üzerine ödediğimiz tutar iade edilir mi?

İhtirazi beyanınız üzerine açtığınız davada yürütmeyi durdurma (YD) kararı verildi ise hukuken daha önce ödenmiş tutarların iadesi gerekmektedir. Ancak uygulamada Mali İdarenin bu tür durumlarda, YD karalarını farklı yorumlayarak, ödememe eğiliminde olduğunu gözlemliyoruz.

Dava kazanılırsa fazla ödenen tutar iade alınabilir mi?

Evet. Faiziyle fazla ödediğiniz tutarı iade alabilirsiniz. Bir kez kesinleşecek matrah her yıl otomatik olarak yeniden değerleme oranında artarak kullanılacak. Bu nedenle bu konunun yargıya götürülmesi oldukça önemli.

Vergileme yöntemi değişebilir mi?

Değişebilir. Bunun anlamı, portföy değeri 5 milyonu aşan gayrimenkul sahiplerinin tamamının vergi kapsamına alınmasıdır. İkinci aşamada, bu vergi bu şekliyle oturtulduğunda çok büyük bir ihtimalle böyle bir değişiklik yapılabilecektir.

Emlak Vergisi rayiç bedel üzerinden alınmaktadır. Bir başka vergi için belirlenen ve rayiç bedeli olduğu ifade edilen bu bedel çok büyük bir ihtimalle emlak vergisi için de kullanılacaktır.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*