İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce 1959’da İstanbul’un Beyoğlu ilçesinden satın alınan arsa, 60 yıl sonra satılmak istendi. AKP’li meclis üyeleri, satılmasını istemedikleri arsaya, “İzmir Evi” yapılmasını talep etti. Dosya, satışla ilgili komisyona iade edildi. Meclisteki oylamayla da satış kararı alındı.
İstanbul’da meğer “küçük İzmir” varmış
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce 1959’da İstanbul’un Beyoğlu ilçesinden satın alınan arsa, 60 yıl sonra satılmak istendi. AKP’li meclis üyeleri, satılmasını istemedikleri arsaya, “İzmir Evi” yapılmasını talep etti. Dosya, satışla ilgili komisyona iade edildi. Meclisteki oylamayla da satış kararı alındı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nce 14 Ekim’de meclise sunulan teklifle İstanbul Beyoğlu’ndaki Sururi Mahallesi, 853 ada ve 17 parselde bulunan, 697 metrekarelik arsanın satışı için karar alınması istendi. Satışa AKP’li meclis üyeleri, tepki gösterdi. AKP’li üye Erhan Çalışkan, yakın zamanda kamuoyuna yansıyan açıklamasında, “Biz satılmak istenen araziye ‘İzmir Evi’ yapılmasını öneriyoruz. Düzenlenecek yarışma ile bu binanın kentin karakterini temsil edecek mimariyle yapılmasını istiyoruz. İçinde sanat galerileri, kentteki iş dünyası ve sivil toplum kuruluşlarının ofisleri ve büyükşehir belediyesinin irtibat ofisinin olduğu, başkanın İstanbul’a gittiğinde çalışma ofisi olarak kullanabileceği ayrıca içinde İzmir ve Ege yemeklerinin tanıtılacağı restoranı olan bina yapılmasını istiyoruz. Önce komisyona çekilen satışla ilgili teklif, daha sonra meclis gündemine geldi ve satılması teklifi oy çokluğuyla kabul edildi.
İzmir’de, 1959 yılında belediye başkanı olan Faruk Tunca tarafından İstanbul’da okuyan İzmirli öğrencilere yurt yapılmak üzere satın alınan arsa, 60 yıl içinde değerlendirilmedi. Üzerinde çay bahçesi ve yiyecek satışı yapılan, imarsız dükkanların bulunduğu arsa, Dolapdere’nin girişinde, Kurtuluş Deresi Caddesi ile Ömer Hayyam Caddesi’nin kesiştiği köşede bulunuyor. Arsa olarak değerinin, 15- 20 milyon TL olduğu tahmin ediliyor.